Avrupa Birliği'nin yeni düzenlemeleri, şifreleme varlıklarının anonimliğini sıkı bir şekilde kontrol ediyor. Barındırılan cüzdanlar büyük kısıtlamalarla karşılaşacak.
Avrupa Birliği'nin yeni düzenlemeleri, kripto varlıkların anonimliğini sıkı bir şekilde kontrol ediyor ve sektörde geniş bir takip et yaratıyor.
Son zamanlarda, Avrupa Birliği kripto varlıklar üzerindeki düzenleyici baskısını yeniden artırdı. Kripto para birimleri için kapsamlı bir düzenleme çerçevesi oluşturan ilk ana yargı yetkisi olarak, Avrupa Birliği kara para aklamayı önleme düzenlemelerinde kripto para transferleri ve özel cüzdanlar için daha sıkı kısıtlamalar getirdi. Bu yeni düzenlemeler, anonim işlemleri sınırlamayı ve platformların kimlik doğrulama yükümlülüklerini artırmayı amaçlamaktadır.
23 Mart'ta, Avrupa Parlamentosu ve Konseyi bu fikri somut bir politika haline getirerek en son kara para aklamaya karşı "kutuyu açma düzenlemesi"ni tanıttı. Bu yeni düzenlemenin temel amacı, şifreleme para birimi işlemlerinin anonimliğini ortadan kaldırarak kara para aklama, vergi kaçırma ve kripto varlıkların varlık transferi gibi eylemleri düzenlemektir.
Yeni düzenlemelere göre, Avrupa Birliği yargı yetkisi dahilinde, kimliği belirsiz herhangi bir kendi kendine yönetilen şifreleme cüzdanı ile herhangi bir ölçekli şifreleme ödemesi yapılmasına izin verilmemektedir. Ayrıca, şifreleme şirketleri 1000 Euro üzerindeki işlemler için uygun araştırma yapmak zorundadır. Bu düzenlemeler esas olarak şifreleme kullanıcıları ve şifreleme hizmet sağlayıcılarını hedef almaktadır.
Bu "açık kutu düzenlemesi", hem avantajları hem de dezavantajları olan yeni bir kural olarak değerlendirilebilir. Olumlu tarafı, Avrupa Birliği'nin daha önce çıkardığı MiCA yasası ve kripto para transfer bilgilerini toplama kuralları ile uyumlu olmasıdır; bu, mevcut piyasada kripto paralar aracılığıyla gerçekleştirilen çeşitli yasadışı faaliyetleri düzenlemek için yasal araçların en iyi şekilde kullanılmasına olanak tanır. Aynı zamanda, bu "açık kutu" eylemi, gelecekte oluşturulacak olası kripto varlık vergilendirme politikaları için de bir zemin hazırlamaktadır.
Ancak, başka bir açıdan bakıldığında, "açık kutu emri" uygulaması da oldukça sert görünüyor. Bu, "Anonimlik" olan kripto paranın en temel, en özelliği olan bir niteliğini doğrudan ortadan kaldırıyor ve aynı zamanda uzun zamandır blok zinciri merkezsizlik özelliği üzerine inşa edilmiş finansal ekosistemi sarsıyor.
Dikkate değer olan, Avrupa Birliği'nin bu sefer sıkılaştırdığı şeyin sadece şifreleme varlıklarının düzenlemesi olmadığıdır. Yeni kara para aklamayı önleme yasası, kara para aklamada kullanılabilecek diğer araçlar ve kanallar üzerinde de sıkı kontroller getirmektedir. Örneğin, ticari işlemlerde 3000 euroyu aşan gizli nakit ödemelerin kullanılması yasaklanmış, 10000 euro üzerindeki nakit ödemeler ise tamamen yasaklanmıştır. Lüks mallar sektöründeki satış taraflarının da müşteri işlemleri için KYC benzeri kimlik bilgisi kontrolü ve saklama yapması gerekmektedir. Ayrıca, profesyonel futbol gibi geleneksel kara para aklama yüksek risk alanları da Avrupa Birliği'nin yakın takibine alınacaktır.
"Açık Kutular Yönetmeliği"nin duyurulmasından sonra resmi olarak uygulanabilmesi için üç yıllık bir geçiş süresinden geçirilmesi gerekmesine rağmen, bu geçiş süresi yalnızca uyum düzenlemeleri için kullanılacaktır. Bu, Avrupa Birliği yargı yetkisi altında, artık kendi kendine saklama cüzdanları ile kripto para anonim ödemeleri gerçekleştirmenin mümkün olmadığı anlamına geliyor.
Bu yeni düzenleme hakkında sektör uzmanlarının görüşleri farklılık gösteriyor. Bazı uzmanlar, "Açma Emri"nin Avrupa Birliği'nin serbest rekabet ticaret sistemine zarar verebileceğini ve hatta temel vatandaşlık haklarını ihlal edebileceğini düşünüyor. Ancak, mevcut durumda kripto para ile işlenen suçların sıklaşması bağlamında, "Açma Emri"nin fayda ve zararlarının, uygulanmasının sonuçlarına göre değerlendirilmesi gerektiği yönünde görüşler de var.
Her halükarda, küresel olarak kripto varlıkları düzenlemeye cesaret eden ilk yargı yetkisi olan Avrupa Birliği'nin bu girişimi, şüphesiz ki küresel kripto varlık endüstrisi üzerinde derin bir etki yaratacak ve sektördeki oyuncuların sürekli takip etmesi gereken bir durumdur.
View Original
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
13 Likes
Reward
13
7
Share
Comment
0/400
GmGnSleeper
· 22h ago
Görünüşe göre KYC'yi tekrar yapmamız gerekecek.
View OriginalReply0
InscriptionGriller
· 07-16 15:32
Haha enayilerin hiç gizliliği yoksa buna layık değiller.
View OriginalReply0
Degen4Breakfast
· 07-16 02:14
Yine başıma geçmek istiyor...
View OriginalReply0
SerumDegen
· 07-16 02:13
rekt szn geliyor... kyc yeni kaldıraçtır
View OriginalReply0
TokenAlchemist
· 07-16 02:11
ngmi... uyum sadece protokol arbitrajındaki alfa vektörlerini öldürüyor smh
Avrupa Birliği'nin yeni düzenlemeleri, şifreleme varlıklarının anonimliğini sıkı bir şekilde kontrol ediyor. Barındırılan cüzdanlar büyük kısıtlamalarla karşılaşacak.
Avrupa Birliği'nin yeni düzenlemeleri, kripto varlıkların anonimliğini sıkı bir şekilde kontrol ediyor ve sektörde geniş bir takip et yaratıyor.
Son zamanlarda, Avrupa Birliği kripto varlıklar üzerindeki düzenleyici baskısını yeniden artırdı. Kripto para birimleri için kapsamlı bir düzenleme çerçevesi oluşturan ilk ana yargı yetkisi olarak, Avrupa Birliği kara para aklamayı önleme düzenlemelerinde kripto para transferleri ve özel cüzdanlar için daha sıkı kısıtlamalar getirdi. Bu yeni düzenlemeler, anonim işlemleri sınırlamayı ve platformların kimlik doğrulama yükümlülüklerini artırmayı amaçlamaktadır.
23 Mart'ta, Avrupa Parlamentosu ve Konseyi bu fikri somut bir politika haline getirerek en son kara para aklamaya karşı "kutuyu açma düzenlemesi"ni tanıttı. Bu yeni düzenlemenin temel amacı, şifreleme para birimi işlemlerinin anonimliğini ortadan kaldırarak kara para aklama, vergi kaçırma ve kripto varlıkların varlık transferi gibi eylemleri düzenlemektir.
Yeni düzenlemelere göre, Avrupa Birliği yargı yetkisi dahilinde, kimliği belirsiz herhangi bir kendi kendine yönetilen şifreleme cüzdanı ile herhangi bir ölçekli şifreleme ödemesi yapılmasına izin verilmemektedir. Ayrıca, şifreleme şirketleri 1000 Euro üzerindeki işlemler için uygun araştırma yapmak zorundadır. Bu düzenlemeler esas olarak şifreleme kullanıcıları ve şifreleme hizmet sağlayıcılarını hedef almaktadır.
Bu "açık kutu düzenlemesi", hem avantajları hem de dezavantajları olan yeni bir kural olarak değerlendirilebilir. Olumlu tarafı, Avrupa Birliği'nin daha önce çıkardığı MiCA yasası ve kripto para transfer bilgilerini toplama kuralları ile uyumlu olmasıdır; bu, mevcut piyasada kripto paralar aracılığıyla gerçekleştirilen çeşitli yasadışı faaliyetleri düzenlemek için yasal araçların en iyi şekilde kullanılmasına olanak tanır. Aynı zamanda, bu "açık kutu" eylemi, gelecekte oluşturulacak olası kripto varlık vergilendirme politikaları için de bir zemin hazırlamaktadır.
Ancak, başka bir açıdan bakıldığında, "açık kutu emri" uygulaması da oldukça sert görünüyor. Bu, "Anonimlik" olan kripto paranın en temel, en özelliği olan bir niteliğini doğrudan ortadan kaldırıyor ve aynı zamanda uzun zamandır blok zinciri merkezsizlik özelliği üzerine inşa edilmiş finansal ekosistemi sarsıyor.
Dikkate değer olan, Avrupa Birliği'nin bu sefer sıkılaştırdığı şeyin sadece şifreleme varlıklarının düzenlemesi olmadığıdır. Yeni kara para aklamayı önleme yasası, kara para aklamada kullanılabilecek diğer araçlar ve kanallar üzerinde de sıkı kontroller getirmektedir. Örneğin, ticari işlemlerde 3000 euroyu aşan gizli nakit ödemelerin kullanılması yasaklanmış, 10000 euro üzerindeki nakit ödemeler ise tamamen yasaklanmıştır. Lüks mallar sektöründeki satış taraflarının da müşteri işlemleri için KYC benzeri kimlik bilgisi kontrolü ve saklama yapması gerekmektedir. Ayrıca, profesyonel futbol gibi geleneksel kara para aklama yüksek risk alanları da Avrupa Birliği'nin yakın takibine alınacaktır.
"Açık Kutular Yönetmeliği"nin duyurulmasından sonra resmi olarak uygulanabilmesi için üç yıllık bir geçiş süresinden geçirilmesi gerekmesine rağmen, bu geçiş süresi yalnızca uyum düzenlemeleri için kullanılacaktır. Bu, Avrupa Birliği yargı yetkisi altında, artık kendi kendine saklama cüzdanları ile kripto para anonim ödemeleri gerçekleştirmenin mümkün olmadığı anlamına geliyor.
Bu yeni düzenleme hakkında sektör uzmanlarının görüşleri farklılık gösteriyor. Bazı uzmanlar, "Açma Emri"nin Avrupa Birliği'nin serbest rekabet ticaret sistemine zarar verebileceğini ve hatta temel vatandaşlık haklarını ihlal edebileceğini düşünüyor. Ancak, mevcut durumda kripto para ile işlenen suçların sıklaşması bağlamında, "Açma Emri"nin fayda ve zararlarının, uygulanmasının sonuçlarına göre değerlendirilmesi gerektiği yönünde görüşler de var.
Her halükarda, küresel olarak kripto varlıkları düzenlemeye cesaret eden ilk yargı yetkisi olan Avrupa Birliği'nin bu girişimi, şüphesiz ki küresel kripto varlık endüstrisi üzerinde derin bir etki yaratacak ve sektördeki oyuncuların sürekli takip etmesi gereken bir durumdur.