Web3'ün "Çit Çevirme Hareketi": Küresel Bir Dijital Değişim

Dijital çağın dalgası, benzeri görülmemiş bir hızla dünyayı sarhoş ediyor. Taş Devri'nden tarım devrine, oradan sanayi devrine, insan toplumunun ilerlemesi sürekli bir hızlanma içinde olmuştur. Bugün, programlanabilir araçların dünya genelinde yaygın kullanımının temel özelliği olan bir teknoloji patlamasının erken aşamasındayız.

İnsanlığın taş aletlerden küreklere ve sonra programlanabilir aletlere geçişi 3 milyon yıl sürdü. Ancak 1964'te entegre devreli bilgisayarların ortaya çıkmasından beri, insanlık dijital çağın içine girmekte olağanüstü bir hız gösterdi. Bu yeni çağda, aletlerin programlanabilirliği en belirgin özellik haline geldi ve insanlığın fiziksel dünyayı dönüştürme kapasitesini büyük ölçüde artırarak çeşitli alanlardaki endüstriyel yapıları derinden değiştirdi.

Dijital çağın platform yapısı, ön uç ve arka uç olarak ayrılabilir. Arka uç, cihazlar ve ağları içerirken, ön uç cihazlar ve kullanıcı etkileşim arayüzlerini içerir. Web0'ın tek makineli ve yerel ağ döneminden, Web1, Web2'ye ve şimdi de Web3'e kadar, ağ teknolojileri sürekli gelişmektedir. Web3'ün Web2'den en önemli farkı, kullanıcıların daha fazla veri egemenliğine sahip olmasıdır. Bu özellik, büyük ölçüde, verilerin üretildiğinde doğrulanabilir olmasını sağlayan blok zinciri teknolojisine borçludur.

Ancak, yeni şeylerin gelişimi her zaman zorluklarla doludur. İkinci finansal devrimin temel ürünü olarak, programlanabilir finansal ürünler, hükümetler ve geleneksel sektörlerin baskısı altında "sanal para" olarak küçümsenmiştir. Blockchain, Web3'ün temel arka uç teknolojisi olarak, gelişim yolunda da düz bir yol izlememektedir. Bu eşsiz şeylerle karşılaştığında, insanların tepkisi genellikle şaşkınlık, kafa karışıklığı ve ardından öğrenme ve anlama şeklinde olmaktadır.

Buna rağmen, bazı öncüler bu teknolojik ve finansal dönüşümün potansiyelini fark ettiler. Dünyanın önde gelen üniversitelerinin seçkinleri Web3 alanına yöneldi ve birçok proje kurdular. Altyapı alanında Amerika hâkimiyetini sürdürürken; merkezi finans (CeFi) alanında, Çinliler pazarın büyük bir kısmını elinde bulunduruyor; merkeziyetsiz finans (DeFi) alanında ise neredeyse yarısı Çinli topluluklar tarafından işletiliyor; NFT ve oyun alanında ise küresel bir rekabet yapısı ortaya çıkıyor.

Finansman almış projeler arasında, ABD, Çin ve Singapur ilk üçte yer alıyor. Dikkate değer bir nokta, Çin projelerinin yatırım almasının zorluk derecesinin ABD projelerinden daha yüksek olması ve Çin Web3 sermayesinin etkisinin görece daha düşük olması. Ancak, politika ortamındaki değişikliklerle birlikte bu durumun değişmesi mümkün.

Her ne olursa olsun, Web3'ün küresel kullanıcı sayısı 250 milyon ulaştı ve etkisi finans alanından dışarıya doğru genişleyerek oyun, sosyal medya, içerik oluşturma, iletişim, ulaşım, sağlık, eğitim, alışveriş gibi birçok alana yavaş yavaş sızıyor. Mevcut gelişim hızına göre, Web3 kullanıcı sayısının 5 yıl içinde 1 milyara ve 10 yıl içinde dünya nüfusunun %60'ını kapsayacak şekilde ulaşması muhtemel.

İnsanlık, taş devrinden bu yana en dik üretim değerleri artış aşamasındadır. Bu hızlı değişim dünyasında, bir nesil köklü değişikliklere tanık olabilir. Tüm dünyayı saran bu dijital devrimle karşı karşıya, her birimizin yaklaşan yeni çağ için hazırlıklı olması gerekiyor.