Yazar: Thejaswini M A Kaynak: www.thetokendispatch Çeviri: Şan Opa, Altın Finans
Anatoly Yakovenko biraz sinirli.
O yıl 2017'ydi. Haberler yayıldı, Bitcoin konferansı Bitcoin ödemelerini kabul etmeyi durduracak çünkü işlem ücretleri her işlem için 60-70 dolara fırlamıştı. Dünyanın en büyük kripto para etkinliği, gerçekten kripto para kullanamıyordu.
Böylece, her üzgün mühendis gibi yaptığı şeyi yaptı - San Francisco'daki Café Soleil'e gitti, iki kahve ve bir bira sipariş etti ve sabahın dört buçuğuna kadar oturdu, Bitcoin'in neden bu kadar yavaş olduğunu düşündü. İkinci espresso ile son biralarından bir yudum arasında, Yakovenko, "Eureka anı" olarak adlandırdığı anı yaşadı: zamanın geçişini veri yapısına kodlama yöntemi. O zamanlar bunun bir ismi olduğunu (doğrulanabilir gecikme fonksiyonu) bilmiyordu, bu yüzden Google'dan da bakamadı. Tamamen yeni bir şey icat ettiğini düşündü.
Bir anlamda, gerçekten de başardı. Solana 2020'de piyasaya sürüldüğünde, saniyede 65,000 işlem gerçekleştirebiliyordu. Bugün, Yakovenko'nun garajda geliştirdiği bu blok zinciri, zirve zamanında 50 milyar doları aşan bir piyasa değerine sahip.
Sistem Düşünürlerinin Gelişimi
Yakovenko'nun blockchain dünyasına giriş yolculuğu, erken dönem bir göç deneyimiyle başladı. 1981 yılında Ukrayna'da doğdu, 1990'ların başında ailesiyle birlikte Amerika'ya göç etti ve Amerika'daki teknoloji patlamasında fırsatlar arayan Doğu Avrupa göçmen dalgasının bir parçası oldu.
Gençliğinde, C diline ilgi duymaya başladı ve alt sistem programlamasının kesinliği ve güçlü işlevselliğine hayran kaldı. Daha sonra internet balonunun başlangıcında kod yazdığı günleri hatırlarken, "O zamanlar büyülü bir his vardı - bir kod yazdığınızda, dünyada inanılmaz bir sorunu çözebiliyordunuz." dedi.
Illinois Üniversitesi Urbana-Champaign'de (UIUC) bilgisayar bilimi okurken, Yakovenko 2000'li yılların başında küçük işletmelere yönelik bir VoIP (internet ses protokolü) sistemi olan ilk şirketi Alescere'yi kurdu. Şirket sonunda başarısız oldu, ancak ona gerçek zamanlı ağ protokolleri ile ilgili değerli deneyimler kazandırdı.
2003 yılında, girişimciliği yeni bitirmiş olan Yakovenko, San Diego'daki Qualcomm'a katıldı. Başlangıçta standart bir mühendislik işiydi ama 13 yıl süren teknik zorluklar yolculuğunu başlattı.
QChat anlık iletişim sunucusundan BREW mobil işletim sistemine kadar çeşitli projelerde yer aldı ve nihayetinde kıdemli mühendislik müdürü olarak terfi etti. Farklı işlemciler arasındaki iletişim yöntemlerini de optimize etti ve "işletim sistemi hizmetlerini ve koruma alanlarını yardımcı işlemcilere güvenli bir şekilde genişletme" konusunda uzmanlaştı - bu esasen bilgisayar sisteminin farklı parçalarının verimli bir şekilde işbirliği yapmasını ve birbirlerini yavaşlatmamalarını araştırmaktır.
O dönemdeki patent listesi, onun sonraki blok zinciri çalışmalarının taslağını oluşturuyordu: "Ana bilgisayar işletim sistemi hizmetlerini yardımcı işlemcilere açma" ve "Koruma alanlarını yardımcı işlemcilere genişletme". Temel çalışma odak noktası, harcamaları azaltmak ve dağıtık bileşenler arasındaki koordinasyon verimliliğini artırmaktı.
"Bu, Qualcomm'da bu ölçeklenebilir sorunları kablosuz protokollerle nasıl çözdüğümüzü düşünmeye başladım, bu da beni araştırmanın 'tavşan deliğine' daldırdı." dedi.
O zamanlar araştırdığı hücresel baz istasyonu teknolojisi, çoklu sinyalleri koordine etmek için hassas zaman yönetimi ile çalışan "zaman bölmeli çoklu erişim" adı verilen bir yöntemi kullanıyordu. 2017 yılında, Qualcomm'da on yıldan fazla çalıştıktan sonra, Yakovenko Dropbox'a sıkıştırma ve dağıtık sistemler üzerine geçiş yaptı. Ancak her şeyi değiştiren onun yan işiydi.
O, Qualcomm'un GPU sorumlusuyla Stephen Akridge ile birlikte derin öğrenme donanımı üzerinde çalışıyor, aynı zamanda maliyetleri dengelemek için arka planda kripto para madenciliği yapıyor. İlk odak makine öğrenimiydi, blok zinciri yeniliği değil.
Ama Yakovenko, madencilik makineleri ile diğer binlerce bilgisayarın koordineli çalışmasına bakarken, aklını sürekli meşgul eden bir soru vardı: Neden iş kanıtı (PoW) bu kadar verimsiz? Bitcoin işlem ücretleri her bir işlem için 60-70 dolara fırladı ve bu, başlangıçta eşler arası elektronik nakit sağlaması gereken ağ, temel ödemeleri bile işleyemiyordu. Bitcoin konferansındaki haberler ise onu daha da öfkelendirdi. İşte o sırada, Café Soleil'deki o an yaşandı.
"Tarih, Kanıtlar" Atılımı
Hayal edin: On bin kişi "Ne oldu, ne zaman oldu" konusunda anlaşmaya çalışıyor. Herkes yüksek sesle bağırıyor, ortam tamamen kargaşa.
Bu, temelde Bitcoin'in çalışma şeklidir. Ama sorun sadece gürültü değil.
Bitcoin, her 10 dakikada yeni bir blok çıkarır, bu güvenlik ile hız arasında dikkatli bir denge kurmaktır. Blokların daha hızlı üretilmesi, ağın birden fazla rekabet eden versiyona bölünme riski taşır; daha yavaşsa, işlem onayları uzun süre beklemek zorunda kalır. Bu 10 dakikalık ritim, Bitcoin'in her saniye yaklaşık 7 işlem gerçekleştirebileceği anlamına gelir.
Buna kıyasla, Visa ortalama olarak saniyede yaklaşık 24.000 işlem gerçekleştirebiliyor.
Gerçek sorun şu: Binlerce bilgisayardan oluşan dağıtık bir sistemde merkezi bir saat yok. Her bir bilgisayarın saati küçük sapmalara sahiptir ve ağ mesajlarının iletilmesi zaman alır. Farklı konumlarda, olayların sıralaması farklı görünebilir.
Bu nedenle, binlerce Bitcoin düğümü, çoğu zaman bazı temel konuları tartışmaya harcıyor:
"Bu işlem, diğerinden önce mi gerçekleşti?"
"Bu blok ne zaman oluşturuldu?"
"Hangi versiyon blockchain doğru?"
Katılan bilgisayar sayısı arttıkça, tartışma da artar.
Yakovenko bir fikir düşündü - ya zaman hakkında tartışmaya gerek yoksa? Eğer blok zinciri, kimsenin sahteleyemeyeceği bir saat ile birlikte gelirse? Her işlem, herkesin bağımsız olarak doğrulayabileceği bir zaman damgası ile otomatik olarak birlikte gelir.
Böylece, düğümler sürekli olarak birbirlerine mesaj göndermeye ihtiyaç duymadan, sadece aynı sahte olamaz bir saate bakarak olayların sırasını hemen anlayabilirler.
Artık sonsuz mesajlaşmalara gerek yok - sadece doğru zamanlayabilen bir kripto kronometre yeter.
Ona tarihsel kanıt diyor. Tartışmayı hesaplamalarla değiştirmek. Zamanı hizalamak için sayısız diyalog harcamaktansa, doğrudan saate bakmak daha iyi. Basit.
Solana Oluşturma
Bu atılımla birlikte, 2018 yılında Yakovenko, diğer bir Qualcomm kıdemlisi Greg Fitzgerald ve Raj Gokal ile birlikte Solana Labs'ı kurdu. Bu isim, sık sık gittiği Kaliforniya'nın Solana Plajı'nda sörf yapma deneyimlerinden gelmektedir.
Ortak kurucuların günlük rutini: Sabah sörf yapmak, bisikletle işe gitmek, gün boyunca kod yazmak ve akşam plaja geri dönmek.
Onlar, 2018-2019 yıllarındaki kripto kışında Solana'yı inşa ettiler - o zamanlar fon kıttı ve heyecan azalmıştı. Ancak Yakovenko, bunun bir avantaj olduğunu düşünüyor; zira bu şekilde spekülasyon ve baskı olmadan mühendisliğe odaklanabiliyorlar.
O, "Bu, bir meteorun dinozorları yok etmesi gibi. Gerçekten bir kripto kışı, birçok ekibin çöktüğünü göreceksiniz. Biz her zaman oldukça temkinliydik, asla çok fazla fon toplamadık, yalnızca yaklaşık iki yıllık finansmanımız var, bu yüzden kendimize her zaman şunu söylüyoruz - bu şeyi mümkün olan en kısa sürede ortaya çıkarmalıyız ve değişim getirebileceğini düşündüğümüz temel ürünlerimize odaklanmalıyız" diye hatırladı. Ekip sadece "tarih kanıtı" yapmıyor. Ayrıca yüksek verimliliği destekleyen tam bir yenilik sistemi inşa ettiler:
Sealevel: Paralel akıllı sözleşme çalışma zamanı, blok zincirinin önceden bildirilen işlemlerin etkileyeceği hesaplar aracılığıyla birden fazla işlemi aynı anda gerçekleştirmesine olanak tanır.
Turbine: BitTorrent'tan ilham alan bir veri dağıtım sistemi, ağda işlem verilerini dağıtmak için hata düzeltme kodları ve rastgeleleştirilmiş hisse ağırlıklı ağaç kullanır.
Gulf Stream: İşlem havuzu olmayan bir iletim sistemi, blok üretim düğümü blok üretmeye başlamadan önce işlemleri gelecekteki lider düğümlere gönderir.
Cloudbreak: Yüksek eşzamanlı erişim için tasarlanmış yatay hesap depolama sistemi.
Her bir yenilik farklı engelleri hedef alıyor ve birlikte daha önce görülmemiş bir etki yaratıyor - daha büyük ve daha hızlı bir blok zinciri. 16 Mart 2020'de dünya kaosa sürüklendi - borsa çakıldı, ülkeler kapandı, çok sayıda girişim iflas etti. O gün, Yakovenko Solana'yı yayınlamayı seçti. Birkaç ay sonra bu, dünyanın en hızlı blok zincirini piyasaya sürmek için en iyi zaman olduğunu kanıtladı. 2020'nin sonuna kadar, Solana 8,3 milyar işlem gerçekleştirdi, 54 milyon blok üretti ve DeFi, oyun ve Web3 alanlarında 100'den fazla proje entegre etti. Küresel doğrulayıcı düğüm sayısı 300'ün üzerine çıktı, bu da bir yıldan kısa bir süredeki bir ağ için oldukça dikkat çekici.
Geliştiriciler, daha önce yavaş blok zincirlerinde gerçekleştirilmesi imkansız olan uygulamaları - yüksek frekanslı ticaret sistemleri, gerçek zamanlı oyunlar, sosyal medya platformları - blok zinciri tarihinin ilk kez mümkün hale geldi.
Kesinti Dönemi
Başarı yeni zorlukları beraberinde getiriyor. Solana'nın yüksek işlem hacmi, onu kötü niyetli trafik saldırılarının hedefi haline getiriyor ve sistematik zayıflıkları ortaya çıkarıyor.
14 Eylül 2021: Grape IDO sırasında işlem hacmindeki patlama, ağın çatallanmasına ve 17 saatlik kesintiye yol açtı.
1 Mayıs 2022: Otomatik NFT "kör döküm" robotu, konsensüs çökmesine neden oldu, 7-8 saatlik bir kesinti yaşandı.
31 Mayıs 2022: Çevrimdışı işlem işleme açığı 4.5 saatlik kesintiye neden oldu.
1 Ekim 2022: Yapılandırma hatası nedeniyle 6 saat kesinti.
Eleştirmenler, bu kazaların Solana'nın hız uğruna merkeziyetsizliği feda ettiğini kanıtladığını savunuyor. Monolitik yapısı, bir sorun çıktığında "gürültüyle çökeceği" anlamına geliyor. Ekibin yanıtı sistematik iyileştirmeler: daha iyi ayrıştırma, rastgele sayı işleminin geliştirilmesi, çatallama seçim açığının düzeltilmesi, ağ güvenilirliğini artırmak için QUIC protokolünün getirilmesi.
2022 Kasım'ında, Solana en büyük sınavıyla karşılaştı - FTX çöküşü.
Sam Bankman-Fried, Solana'nın en ünlü destekçilerinden biridir. Ticaret platformu çökünce panik yayıldı ve yatırımcılar FTX ile ilgili her şeyin birlikte batacağını düşündü. Solana token fiyatı hızla düştü ve insanlar deli gibi satmaya başladı.
Solana topluluğu başkalarının yardım etmesini beklemedi.
FTX, birçok Solana kullanıcısının güvendiği Serum adlı popüler bir ticaret platformunu kontrol ediyordu. FTX çöktükten sonra, bu platform terkedilmiş gibi oldu, kimse ne olacağını bilmiyor.
Saatler içinde, Solana'nın geliştiricileri ve topluluk üyeleri, Serum'un tüm kodunu kopyalamak için harekete geçti ve FTX'ten tamamen bağımsız olan kendi versiyonlarını - OpenBook'u - oluşturdular. Bu tür bir işlemin teknik terimi "çatallama"dır; yani sorun mülkiyeti olmayan, aynı işlevselliğe sahip yeni bir versiyon oluşturmak.
Tüm kriz süresince, Solana kendisi asla çalışmayı durdurmadı. Fiyatlar düşerken ve panik yayılırken, blok zinciri işlemleri işlemeye devam etti - kesinti olmadan, teknik arıza olmadan. Geleneksel şirketlerin aksine, Solana herhangi bir birey veya şirketten daha büyük hale geldi. Teknoloji ve topluluk bağımsız olarak varlığını sürdürebilir.
Gelecek Vizyonu
44 yaşındaki Yakovenko, mühendislik pratikliği ile kripto idealizminin benzersiz birleşimini koruyor - bu, başarılı blockchain kurucularının tipik bir özelliği. "Makul kurallar" belirlenmesini savunuyor, örneğin yasama organlarının düzenlemeden önce bu teknolojiyi bizzat denemesi gerektiğini.
İlginçtir ki, kripto paralar lehine olan politikalara rağmen, Trump'ın önerdiği hükümetin kripto rezerv planına karşı çıkıyor - nedeni ise çok merkeziyetçi olması. Bu ilkesel duruş, onun siyasete uygun olup olmadığını sorgulatıyor. Yeniliğin doğal olarak gelişmesini görmek istiyor, bürokratların kontrolü altında değil, bu bürokratlar onun blok zincirini desteklese bile.
O'nun nihai vizyonu, Solana'yı küresel finansın altyapısı haline getirmek ve bilgilerin akış hızını haberlerin yayılması kadar hızlı hale getirmektir.
Ethereum ile doğrudan rekabet eden sözde "blok zincir savaşları" sırasında bile, Yakovenko kabileci düşünceyi reddetti. Farklı blok zincirlerin bir arada var olabileceğini ve birbirini tamamlayabileceğini savundu, birbirinin sonunu getirecek bir çatışma yerine - insanların küçük teknik farklılıklar yüzünden diğer tarafın protokolünün "sıfıra inmesini" tahmin ettiği bir sektörde, bu nadir bir olgunluk anlayışıdır.
Yakovenko, zamanın kendisini blockchain veri yapısına dönüştürme konusundaki, sonradan basit görünen ama o dönemde herkesi zor durumda bırakan bir içgörü kullanarak dünyanın en güçlü dağıtık bilgisayarlarından birini inşa etti.
5 milyon ile 8 milyon dolar arasında tahmin edilen net varlığı, ona servet biriktirmek yerine inşa etmeye odaklanabileceği bir mali özgürlük durumu sağladı.
Ve gerçek onay, finansal alandaki en önemli biçimde gelmeye başladı: başkalarının parası. Şu anda, 4 halka açık şirketin şirket kasasında 5.91 milyon doların üzerinde Solana token'ı bulunduruyor, bunlardan biri olan Upexi sadece dört ay içinde 1.9 milyon SOL token'ı topladı. SOL Stratejileri daha sağlam bir yatırım yöntemi benimsedi. Classover Holdings, potansiyel olarak 500 milyon dolarlık Solana yatırımı yapmayı planladığını duyurdu ve Trump'ın önerdiği ABD stratejik kripto rezervi, Solana'yı Bitcoin ve Ethereum ile stratejik varlıklar olarak yan yana getirmektedir.
Bir halka açık şirket, blockchain tokenlerinizi devlet tahvilleri gibi tutmaya başladığında, muhtemelen gerçekten anlamlı bir şey yaratmışsınızdır.
Kurumsal benimseme, Yakovenko'nun Solana'yı küresel finansal altyapı olarak şekillendirme vizyonunun, duyulduğu kadar uzak olmayabileceğini gösteriyor. Franklin Templeton'dan Fidelity gibi varlık yönetim şirketleri, Solana spot ETF'si başvurusu yapıyor; şirketler ayrıca SOL'u hazine rezervi olarak kullanmaya başladı, BTC veya ETH tutma gerekçesiyle: hem değer saklama aracı hem de gelecekteki finansal sistemin güç motoru olabilir.
Eğer o gece Café Soleil'deki hayal kırıklığı anı, gerçekten paranın ışık hızında akışını sağlayacak bir atılımı doğurduysa, o zaman şirketin finans yöneticileri bunu fark etmeye başlamışlardır.
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
70 dolar işlem ücreti 500 milyar dolarlık Solana'yı nasıl doğurur?
Yazar: Thejaswini M A Kaynak: www.thetokendispatch Çeviri: Şan Opa, Altın Finans
Anatoly Yakovenko biraz sinirli.
O yıl 2017'ydi. Haberler yayıldı, Bitcoin konferansı Bitcoin ödemelerini kabul etmeyi durduracak çünkü işlem ücretleri her işlem için 60-70 dolara fırlamıştı. Dünyanın en büyük kripto para etkinliği, gerçekten kripto para kullanamıyordu.
Böylece, her üzgün mühendis gibi yaptığı şeyi yaptı - San Francisco'daki Café Soleil'e gitti, iki kahve ve bir bira sipariş etti ve sabahın dört buçuğuna kadar oturdu, Bitcoin'in neden bu kadar yavaş olduğunu düşündü. İkinci espresso ile son biralarından bir yudum arasında, Yakovenko, "Eureka anı" olarak adlandırdığı anı yaşadı: zamanın geçişini veri yapısına kodlama yöntemi. O zamanlar bunun bir ismi olduğunu (doğrulanabilir gecikme fonksiyonu) bilmiyordu, bu yüzden Google'dan da bakamadı. Tamamen yeni bir şey icat ettiğini düşündü.
Bir anlamda, gerçekten de başardı. Solana 2020'de piyasaya sürüldüğünde, saniyede 65,000 işlem gerçekleştirebiliyordu. Bugün, Yakovenko'nun garajda geliştirdiği bu blok zinciri, zirve zamanında 50 milyar doları aşan bir piyasa değerine sahip.
Sistem Düşünürlerinin Gelişimi
Yakovenko'nun blockchain dünyasına giriş yolculuğu, erken dönem bir göç deneyimiyle başladı. 1981 yılında Ukrayna'da doğdu, 1990'ların başında ailesiyle birlikte Amerika'ya göç etti ve Amerika'daki teknoloji patlamasında fırsatlar arayan Doğu Avrupa göçmen dalgasının bir parçası oldu.
Gençliğinde, C diline ilgi duymaya başladı ve alt sistem programlamasının kesinliği ve güçlü işlevselliğine hayran kaldı. Daha sonra internet balonunun başlangıcında kod yazdığı günleri hatırlarken, "O zamanlar büyülü bir his vardı - bir kod yazdığınızda, dünyada inanılmaz bir sorunu çözebiliyordunuz." dedi.
Illinois Üniversitesi Urbana-Champaign'de (UIUC) bilgisayar bilimi okurken, Yakovenko 2000'li yılların başında küçük işletmelere yönelik bir VoIP (internet ses protokolü) sistemi olan ilk şirketi Alescere'yi kurdu. Şirket sonunda başarısız oldu, ancak ona gerçek zamanlı ağ protokolleri ile ilgili değerli deneyimler kazandırdı.
2003 yılında, girişimciliği yeni bitirmiş olan Yakovenko, San Diego'daki Qualcomm'a katıldı. Başlangıçta standart bir mühendislik işiydi ama 13 yıl süren teknik zorluklar yolculuğunu başlattı.
QChat anlık iletişim sunucusundan BREW mobil işletim sistemine kadar çeşitli projelerde yer aldı ve nihayetinde kıdemli mühendislik müdürü olarak terfi etti. Farklı işlemciler arasındaki iletişim yöntemlerini de optimize etti ve "işletim sistemi hizmetlerini ve koruma alanlarını yardımcı işlemcilere güvenli bir şekilde genişletme" konusunda uzmanlaştı - bu esasen bilgisayar sisteminin farklı parçalarının verimli bir şekilde işbirliği yapmasını ve birbirlerini yavaşlatmamalarını araştırmaktır.
O dönemdeki patent listesi, onun sonraki blok zinciri çalışmalarının taslağını oluşturuyordu: "Ana bilgisayar işletim sistemi hizmetlerini yardımcı işlemcilere açma" ve "Koruma alanlarını yardımcı işlemcilere genişletme". Temel çalışma odak noktası, harcamaları azaltmak ve dağıtık bileşenler arasındaki koordinasyon verimliliğini artırmaktı.
"Bu, Qualcomm'da bu ölçeklenebilir sorunları kablosuz protokollerle nasıl çözdüğümüzü düşünmeye başladım, bu da beni araştırmanın 'tavşan deliğine' daldırdı." dedi.
O zamanlar araştırdığı hücresel baz istasyonu teknolojisi, çoklu sinyalleri koordine etmek için hassas zaman yönetimi ile çalışan "zaman bölmeli çoklu erişim" adı verilen bir yöntemi kullanıyordu. 2017 yılında, Qualcomm'da on yıldan fazla çalıştıktan sonra, Yakovenko Dropbox'a sıkıştırma ve dağıtık sistemler üzerine geçiş yaptı. Ancak her şeyi değiştiren onun yan işiydi.
O, Qualcomm'un GPU sorumlusuyla Stephen Akridge ile birlikte derin öğrenme donanımı üzerinde çalışıyor, aynı zamanda maliyetleri dengelemek için arka planda kripto para madenciliği yapıyor. İlk odak makine öğrenimiydi, blok zinciri yeniliği değil.
Ama Yakovenko, madencilik makineleri ile diğer binlerce bilgisayarın koordineli çalışmasına bakarken, aklını sürekli meşgul eden bir soru vardı: Neden iş kanıtı (PoW) bu kadar verimsiz? Bitcoin işlem ücretleri her bir işlem için 60-70 dolara fırladı ve bu, başlangıçta eşler arası elektronik nakit sağlaması gereken ağ, temel ödemeleri bile işleyemiyordu. Bitcoin konferansındaki haberler ise onu daha da öfkelendirdi. İşte o sırada, Café Soleil'deki o an yaşandı.
"Tarih, Kanıtlar" Atılımı
Hayal edin: On bin kişi "Ne oldu, ne zaman oldu" konusunda anlaşmaya çalışıyor. Herkes yüksek sesle bağırıyor, ortam tamamen kargaşa.
Bu, temelde Bitcoin'in çalışma şeklidir. Ama sorun sadece gürültü değil.
Bitcoin, her 10 dakikada yeni bir blok çıkarır, bu güvenlik ile hız arasında dikkatli bir denge kurmaktır. Blokların daha hızlı üretilmesi, ağın birden fazla rekabet eden versiyona bölünme riski taşır; daha yavaşsa, işlem onayları uzun süre beklemek zorunda kalır. Bu 10 dakikalık ritim, Bitcoin'in her saniye yaklaşık 7 işlem gerçekleştirebileceği anlamına gelir.
Buna kıyasla, Visa ortalama olarak saniyede yaklaşık 24.000 işlem gerçekleştirebiliyor.
Gerçek sorun şu: Binlerce bilgisayardan oluşan dağıtık bir sistemde merkezi bir saat yok. Her bir bilgisayarın saati küçük sapmalara sahiptir ve ağ mesajlarının iletilmesi zaman alır. Farklı konumlarda, olayların sıralaması farklı görünebilir.
Bu nedenle, binlerce Bitcoin düğümü, çoğu zaman bazı temel konuları tartışmaya harcıyor:
"Bu işlem, diğerinden önce mi gerçekleşti?"
"Bu blok ne zaman oluşturuldu?"
"Hangi versiyon blockchain doğru?"
Katılan bilgisayar sayısı arttıkça, tartışma da artar.
Yakovenko bir fikir düşündü - ya zaman hakkında tartışmaya gerek yoksa? Eğer blok zinciri, kimsenin sahteleyemeyeceği bir saat ile birlikte gelirse? Her işlem, herkesin bağımsız olarak doğrulayabileceği bir zaman damgası ile otomatik olarak birlikte gelir.
Böylece, düğümler sürekli olarak birbirlerine mesaj göndermeye ihtiyaç duymadan, sadece aynı sahte olamaz bir saate bakarak olayların sırasını hemen anlayabilirler.
Artık sonsuz mesajlaşmalara gerek yok - sadece doğru zamanlayabilen bir kripto kronometre yeter.
Ona tarihsel kanıt diyor. Tartışmayı hesaplamalarla değiştirmek. Zamanı hizalamak için sayısız diyalog harcamaktansa, doğrudan saate bakmak daha iyi. Basit.
Solana Oluşturma
Bu atılımla birlikte, 2018 yılında Yakovenko, diğer bir Qualcomm kıdemlisi Greg Fitzgerald ve Raj Gokal ile birlikte Solana Labs'ı kurdu. Bu isim, sık sık gittiği Kaliforniya'nın Solana Plajı'nda sörf yapma deneyimlerinden gelmektedir.
Ortak kurucuların günlük rutini: Sabah sörf yapmak, bisikletle işe gitmek, gün boyunca kod yazmak ve akşam plaja geri dönmek.
Onlar, 2018-2019 yıllarındaki kripto kışında Solana'yı inşa ettiler - o zamanlar fon kıttı ve heyecan azalmıştı. Ancak Yakovenko, bunun bir avantaj olduğunu düşünüyor; zira bu şekilde spekülasyon ve baskı olmadan mühendisliğe odaklanabiliyorlar.
O, "Bu, bir meteorun dinozorları yok etmesi gibi. Gerçekten bir kripto kışı, birçok ekibin çöktüğünü göreceksiniz. Biz her zaman oldukça temkinliydik, asla çok fazla fon toplamadık, yalnızca yaklaşık iki yıllık finansmanımız var, bu yüzden kendimize her zaman şunu söylüyoruz - bu şeyi mümkün olan en kısa sürede ortaya çıkarmalıyız ve değişim getirebileceğini düşündüğümüz temel ürünlerimize odaklanmalıyız" diye hatırladı. Ekip sadece "tarih kanıtı" yapmıyor. Ayrıca yüksek verimliliği destekleyen tam bir yenilik sistemi inşa ettiler:
Her bir yenilik farklı engelleri hedef alıyor ve birlikte daha önce görülmemiş bir etki yaratıyor - daha büyük ve daha hızlı bir blok zinciri. 16 Mart 2020'de dünya kaosa sürüklendi - borsa çakıldı, ülkeler kapandı, çok sayıda girişim iflas etti. O gün, Yakovenko Solana'yı yayınlamayı seçti. Birkaç ay sonra bu, dünyanın en hızlı blok zincirini piyasaya sürmek için en iyi zaman olduğunu kanıtladı. 2020'nin sonuna kadar, Solana 8,3 milyar işlem gerçekleştirdi, 54 milyon blok üretti ve DeFi, oyun ve Web3 alanlarında 100'den fazla proje entegre etti. Küresel doğrulayıcı düğüm sayısı 300'ün üzerine çıktı, bu da bir yıldan kısa bir süredeki bir ağ için oldukça dikkat çekici.
Geliştiriciler, daha önce yavaş blok zincirlerinde gerçekleştirilmesi imkansız olan uygulamaları - yüksek frekanslı ticaret sistemleri, gerçek zamanlı oyunlar, sosyal medya platformları - blok zinciri tarihinin ilk kez mümkün hale geldi.
Kesinti Dönemi
Başarı yeni zorlukları beraberinde getiriyor. Solana'nın yüksek işlem hacmi, onu kötü niyetli trafik saldırılarının hedefi haline getiriyor ve sistematik zayıflıkları ortaya çıkarıyor.
Eleştirmenler, bu kazaların Solana'nın hız uğruna merkeziyetsizliği feda ettiğini kanıtladığını savunuyor. Monolitik yapısı, bir sorun çıktığında "gürültüyle çökeceği" anlamına geliyor. Ekibin yanıtı sistematik iyileştirmeler: daha iyi ayrıştırma, rastgele sayı işleminin geliştirilmesi, çatallama seçim açığının düzeltilmesi, ağ güvenilirliğini artırmak için QUIC protokolünün getirilmesi.
2022 Kasım'ında, Solana en büyük sınavıyla karşılaştı - FTX çöküşü.
Sam Bankman-Fried, Solana'nın en ünlü destekçilerinden biridir. Ticaret platformu çökünce panik yayıldı ve yatırımcılar FTX ile ilgili her şeyin birlikte batacağını düşündü. Solana token fiyatı hızla düştü ve insanlar deli gibi satmaya başladı.
Solana topluluğu başkalarının yardım etmesini beklemedi.
FTX, birçok Solana kullanıcısının güvendiği Serum adlı popüler bir ticaret platformunu kontrol ediyordu. FTX çöktükten sonra, bu platform terkedilmiş gibi oldu, kimse ne olacağını bilmiyor.
Saatler içinde, Solana'nın geliştiricileri ve topluluk üyeleri, Serum'un tüm kodunu kopyalamak için harekete geçti ve FTX'ten tamamen bağımsız olan kendi versiyonlarını - OpenBook'u - oluşturdular. Bu tür bir işlemin teknik terimi "çatallama"dır; yani sorun mülkiyeti olmayan, aynı işlevselliğe sahip yeni bir versiyon oluşturmak.
Tüm kriz süresince, Solana kendisi asla çalışmayı durdurmadı. Fiyatlar düşerken ve panik yayılırken, blok zinciri işlemleri işlemeye devam etti - kesinti olmadan, teknik arıza olmadan. Geleneksel şirketlerin aksine, Solana herhangi bir birey veya şirketten daha büyük hale geldi. Teknoloji ve topluluk bağımsız olarak varlığını sürdürebilir.
Gelecek Vizyonu
44 yaşındaki Yakovenko, mühendislik pratikliği ile kripto idealizminin benzersiz birleşimini koruyor - bu, başarılı blockchain kurucularının tipik bir özelliği. "Makul kurallar" belirlenmesini savunuyor, örneğin yasama organlarının düzenlemeden önce bu teknolojiyi bizzat denemesi gerektiğini.
İlginçtir ki, kripto paralar lehine olan politikalara rağmen, Trump'ın önerdiği hükümetin kripto rezerv planına karşı çıkıyor - nedeni ise çok merkeziyetçi olması. Bu ilkesel duruş, onun siyasete uygun olup olmadığını sorgulatıyor. Yeniliğin doğal olarak gelişmesini görmek istiyor, bürokratların kontrolü altında değil, bu bürokratlar onun blok zincirini desteklese bile.
O'nun nihai vizyonu, Solana'yı küresel finansın altyapısı haline getirmek ve bilgilerin akış hızını haberlerin yayılması kadar hızlı hale getirmektir.
Ethereum ile doğrudan rekabet eden sözde "blok zincir savaşları" sırasında bile, Yakovenko kabileci düşünceyi reddetti. Farklı blok zincirlerin bir arada var olabileceğini ve birbirini tamamlayabileceğini savundu, birbirinin sonunu getirecek bir çatışma yerine - insanların küçük teknik farklılıklar yüzünden diğer tarafın protokolünün "sıfıra inmesini" tahmin ettiği bir sektörde, bu nadir bir olgunluk anlayışıdır.
Yakovenko, zamanın kendisini blockchain veri yapısına dönüştürme konusundaki, sonradan basit görünen ama o dönemde herkesi zor durumda bırakan bir içgörü kullanarak dünyanın en güçlü dağıtık bilgisayarlarından birini inşa etti.
5 milyon ile 8 milyon dolar arasında tahmin edilen net varlığı, ona servet biriktirmek yerine inşa etmeye odaklanabileceği bir mali özgürlük durumu sağladı.
Ve gerçek onay, finansal alandaki en önemli biçimde gelmeye başladı: başkalarının parası. Şu anda, 4 halka açık şirketin şirket kasasında 5.91 milyon doların üzerinde Solana token'ı bulunduruyor, bunlardan biri olan Upexi sadece dört ay içinde 1.9 milyon SOL token'ı topladı. SOL Stratejileri daha sağlam bir yatırım yöntemi benimsedi. Classover Holdings, potansiyel olarak 500 milyon dolarlık Solana yatırımı yapmayı planladığını duyurdu ve Trump'ın önerdiği ABD stratejik kripto rezervi, Solana'yı Bitcoin ve Ethereum ile stratejik varlıklar olarak yan yana getirmektedir.
Bir halka açık şirket, blockchain tokenlerinizi devlet tahvilleri gibi tutmaya başladığında, muhtemelen gerçekten anlamlı bir şey yaratmışsınızdır.
Kurumsal benimseme, Yakovenko'nun Solana'yı küresel finansal altyapı olarak şekillendirme vizyonunun, duyulduğu kadar uzak olmayabileceğini gösteriyor. Franklin Templeton'dan Fidelity gibi varlık yönetim şirketleri, Solana spot ETF'si başvurusu yapıyor; şirketler ayrıca SOL'u hazine rezervi olarak kullanmaya başladı, BTC veya ETH tutma gerekçesiyle: hem değer saklama aracı hem de gelecekteki finansal sistemin güç motoru olabilir.
Eğer o gece Café Soleil'deki hayal kırıklığı anı, gerçekten paranın ışık hızında akışını sağlayacak bir atılımı doğurduysa, o zaman şirketin finans yöneticileri bunu fark etmeye başlamışlardır.
Bu, Solana'nın kurucusu hakkında tüm hikaye.